Gıda Güvenliği ve Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar

Gıda güvenliği, beslenme ve gıda güvenliği birbiriyle yakından bağlantılıdır. Güvenli olmayan gıda, özellikle bebekleri, küçük çocukları, yaşlıları ve hastaları etkileyen bir hastalık ve yetersiz beslenme kısır döngüsü yaratır.

Gıda Güvenliği ve Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar

Gıda ve beslenme güvenliğine katkıda bulunmanın yanı sıra, güvenli gıda arzı ulusal ekonomileri, ticareti ve turizmi destekleyerek sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eder. Gıda ticaretinin küreselleşmesi, artan dünya nüfusu, iklim değişikliği ve hızla değişen gıda sistemleri gıda güvenliğini etkilemektedir.

Günümüzde gıda sektöründe, bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar gibi canlı organizmaların genetik yapılarını değiştiren genetik teknolojiler sıkça kullanılmaktadır. Bu çalışmalarda farklı organizmalardan genler bir araya getirilmektedir ve bu yöntem rekombinant DNA teknolojisi olarak bilinmektedir.

Genetik iyileştirme yöntemleriyle ortaya çıkan organizmaya genetiği değiştirilmiş organizma ya da transgenik organizma denmektedir. Günümüzde yetiştirilen genetiği değiştirilmiş organizmaların başında, herbisite ve pestisite dayanıklı mısır, soya fasulyesi, pamuk ve kanola gelmektedir.

Ancak tüm yeni teknolojiler gibi, genetiği değiştirilmiş organizmalar da bilinen ve bilinmeyen bazı riskler taşımaktadır. Bu konu bilim adamları arasında tartışmalı olsa da genel kanı insan sağlığı için zararlı olmadıkları yönündedir. Yine de bu tür gıdaların uzun vadeli sonuçları hakkında ayrıntılı testler yapılabilmiş değildir.

Modern genetik mühendisliğison derece gelişmiş ve kesinlikle işe yarar olmasının yanı sıra özellikle gıda güvenlik endişeleri konusundan kafalarda soru işaretleri yaratmaktadır. Çünkü bitkilerin doğal dünyasına beklenmedik bir müdahale söz konusudur ve bunun neticeleri tam olarak bilinmemektedir.

Tüm bunların yanı sıra şu da bi gerçektir ki, genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketicilere sunulmasında bu yana, herhangi bir sağlık problemi yaşanmamıştır. Bu hiç olmadığı anlamına gelmese de muhaliflerin direndiği kadar sert bir tepki henüz kesin olarak tespit edilmemiştir.

Bilim adamlarının hemen hemen yüzde 90’ı, genetiği değiştirilmiş organizmaların güvenli olduğuna ve gıda güvenliği açısından bir risk taşımadığına inanmaktadır. Ancak tüketicilerin üçte birinden biraz fazlası bu görüşe katılmaktadır.

Gıda güvenliği, genetiği değiştirilmiş organizmalar ve gıda güvenlik sertifikası ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek ve başvuru yapmak için tarafsız, bağımsız ve uluslararası akreditasyonlara sahip olan kuruluşumuza ulaşabilirsiniz. Uzmanlarımız tüm sorularınızı yanıtlamaktan memnun olacaklardır.

Hemen Başvur

Merak Edilenler